Farkındayım çok ara verdim.. Yaz bitti ve hatta Ocak 2015 ile birlikte içimizi üşüten buz gibi bir havanın tam ortasındayız ama içinizi ısıtacağına inandığım için yazdan kalma Asos sıcaklığını geç de olsa sizlerle paylaşacağım. 

Öncelikle hoşgeldin 2015:)  Hepimize sağlık, huzur, bol şans ve  mutluluk veren en mükemmel yılımız ol.. diyorumm ve kaldığım yerden devam ediyoruuumm... :)

Bozcada dönüşü Geyikli'den Asos Bektaş köyüne doğru yolumuza devam ediyoruz.

Yaklaşık 1 saat süren yolculuğumuzun ardından yukarıdaki mükemmel deniz manzarasını görünce işte Asos'a geldik sevinci beni sarıyor.. Bu mutluluk ile birlikte yolun sonunda Asos'a her gidişimizde kaldığımız Ege evine varıyoruz. 

EgeEvinde nasıl anlatsam nerden başlasam dedirtecek :) huzur ve samimiyetin içinde bulacaksınız kendinizi. Öncelikle sahiplerinden kısaca bahsetmek isterim;

Şahika abla ve Yaşar abi ailenizden biri ya da yaşları kaç olursa olsun arkadaşınız kadar yakın olup isterseniz sizinle keyifli vakit geçirebilen hep gülümseyen bir çift. Şahika abla eskiden vitrin tasarımcısıymış, Yaşar abi ise stilist (çalıştıkları firmanın adlarını vermeyelim, reklama girer ;) Emekli olduktan sonra, 2011 yılında EgeEvini açmaya karar vermişler. Hem geçmiş iş tecrübelerinden gelen farklı bakış açıları ve yeteneklerini fırsata çevirip EgeEvini kendi tarzlarında el emekleri ile yapabilecek olmaları hem de parmaklarınızı yedirtebilecek muhteşem lezzette yemekleri ve yemek sunumları çevrelerinden gelen olumlu tepkiler ile birleşmiş ve EgeEvi doğmuş. Neden Asos'u tercih etmişler derseniz..Yaşar abinin Asos Bektaş Köylü olması bunda büyük etken. Fakat bunun dışında Asos'un sakinliği, denizin mükemmelliği, henüz deforme edilmemiş güzelliğini koruması da çok büyük etken tabiki..

Huzur arıyorum dediğiniz noktada huzur inanın Asosta..

    Bektaş Köyü Sahil

    Mıhlı Şelalesi

    Behramkale

    Adatepe Zeytinyağı Müzesi

Gelelim EgeEvinin dekorasyonuna... Yaşar abi ve Şahika abla nerede farklı bir obje görse alıp oteldeki bambaşka bir parça ile onu bütünleştirebiliyor ya da eskicideki standart bir kap EgeEvinde muhteşem bir dekoratif tabağa dönüşebiliyor. EgeEvinden bir kaç karemi sizlerle paylaşmak isterim, dahası derseniz instagrama "egeevi" yazın kadraj cadınızın gözünden EgeEvinden karelere ve iletişim bilgilerine ulaşın;)

El emeği dekorasyonun ortama kattığı samimiyete ek olarak, EgeEvi yemekleride muhteşem. Sabahları Şahika ablanın mükemmel sabah kahvaltısı ile güne başlamak paha biçilemez bir keyif. Lezzetli mi lezzetli kekine, belli yerlerden özel alınan köy kahvaltısı malzemelerine, taze domates salatalık biber ve el emeği reçellerine o muhteşem sunum da eklenince masadan kalkmak çok zor oluyor. Açıkçası kahvaltıya başlamadan önce o masayı keyifle izleyin derim :) 

Kahvaltıdan çektiğim 2 kareyi paylaşmazsam olmazdı. Bu arada keklerin tarifi bende var isteyenlerle paylaşabilirim arkadaşlarr.. :) 

Aşağıdaki karede ise sevgili arkadaşımız Emre Yılmaz'ın aileden gelen Coşkun Sucukları et bilgisi ve yurt dışında yemek özellikle et hakkında aldığı eğitim ile sabah bize özel hazırladığı Çoşkun Sucuklarının tadı da hala damağımda..Emre çok güzel et pişiriyor, işin eğitimini almış ama Coşkun sucuklarının et ve şarküterideki başarısı da tarif edilemez.. Arkadaşımın ailesinin yeri diye söylemiyorum ağzımın tadına düşkün olduğumu ve yemekten ayrı bir keyif aldığımı bilen bilir..  Coşkun'un şarküterisini özellikle dil ve pastırmasını deneyin derim:) 

Sıraa.. Ege Evinde akşam yemeklerinin keyfini anlatmaya geldi..  Ben de böyle ballandıra ballandıra anlatıyorum ama olan bu arkadaşlar :) Deniz ürünleri ile  aranız nasıl bilmem ama Şahika abla ve Yaşar abi bu konuda da usta.. Parmaklarınızı yersiniz deyimi yapılan mükemmel akşam yemekleri için söylenmiş olsa gerek. Tek tek yapılanları sayıp size eziyet etmeyeceğim, fotoğrafları yeterli olacaktır diye düşünüyorum:))

Hep balık yok tabiki. Mutfağa girip ben de yardımcı olmak isterim derseniz bizim Emre gibi akşam yemeğinde ya da kahvaltıda sizin de lezzetli yemeğinizin yer almasına açık ve samimi bir ortamdasınız:) Bir akşam yemeğinde de yine Emre et konusuna el attı ve mükemmel bir ziyafet çektik :) 

Bozcada'dan aldığımız şaraplar da akşam yemeğimize ayrı bir keyif kattı:)

Asos merkezden pek bahsetmedim Asos'a gidenlerin genelde uğradığı ve bilinen yerler dışında farklı ve sakin Bektaş köyü/Sivrice koyunu anlatmak daha cazip geldi bana:) Tabiki merkezinde ayrı bir güzelliği var hiç gitmeyenler gittiklerinde ziyaret edip taş yolları, güzel Asos evlerini, otellerini ve restaurantlarını hatta balıkçı teknelerinin çekildiği limanı görüp merkezdeki dondurmacılardan da benim yerime dondurma yemeli :)) 

Bu yaz Asos'a haftasonu için bile olsa yeniden gideceğim. Yazdıkça özledim ve tatilim geldiii...moduna girdim. Gel yaz gel gel gel.. diyorum ve bir sonraki yazımı bekleyin ;)

Buarada instagram kullanmayan varsa, 

Egeevi iletişim bilgisi: 

Yaşar abi: 0538 315 61 50

Kaan Ediz: 0530 360 36 76  

Yolculuk oldukça keyifli başladı:) 

Öncelikle Yenikapı Bandırma feribotu ardından Bandırmadan Bozcada feribotuna yetişerek ilk durağımıza ulaşmış olmayı hedefleyen biz.. Sefer saatlerine bakmadan plansız yola çıkışımız sonucu Bandırmaya ulaştıktan sonra Bozcaada'ya giden feribotların haftaiçi saat 21:00 de bittiğini öğrenince yetişme imkanımızın sıfır olduğuna karar verip sabah saat 08:00 seferine kadar Çanakkalede konaklama kararı aldık. 

Tabi ki moralimizi bozmadık:) yemeğimizi yiyelim ardından Bandırmadan Çanakkaleye yolculuğumuz başlasın dedik:) 

Bandırma da mükemmel çiğ börek yapan Sahil Çiğbörekte tıka basa çiğbörek yemeden Çanakkaleye gitmek olmazdı:) Yolunuz düşerse muhakkak uğrayın. Burada çiğbörekler çok mu güzel ne yemeğe doyamadım..

Bandırmadan sonra ki durağımız Çanakkale. Otelimizi bulduktan sonra Çanakkale gece hayatını keşfe çıkalım dedik ve tesadüfen mükemmel bir mekan ile karşılaştık.. Eee demek ki her işte bir hayır varmış:) Hayal kahvesi ve grup Pop Art.. Öncelikle Pop Art ı tebrik ediyoruz, inanılmaz güzel çalıyorlar. Performansları çok çok iyiydi. Oldu da yolunuz düşerse Hayal Kahvesine uğrayın ve eğlencenin tadını çıkarın derim.

Ayrıca barda ki arkadaşlarıda samimi iletişimleri nedeni ile tebrik etmek şart.. 

Hayal Kahvesinde grup PopArt ile tanışıp bol tebriğimiz ile birlikte kendileri ile Şişe Bar'a geçtik.. Mükemmel manzarası eşliğinde birer bira içip günümüzü bitiriyoruz...

 

BOZCAADA

Çanakkaleden yaklaşık 1 saat süren Geyikliye ulaşıp feribot ile Bozcaada ya geçiyoruz. Deniz mükemmel görünüyor..

Bozcaada da konaklamak için tavsiye edeceğim ve her gidişimde mutlu ayrıldığım tek yer Harmani tatil çiftliği İşletmecileri Deniz bey ve ailesi size evinizdesiniz hissini veriyor. Daha önce Deniz bey'in dedesine ait olan ve hayvancılık yapılan arsaya büyük emek vererek Harmani Tatil çiftliğini kurulmuşlar. Taş evler ve dekorasyon çok şık.

Harmani'de ki güzel odalarımıza yerleştikten sonra Ayazma plajına doğru yol aldık. 

Eylül ayında deniz soğumuşmudur sorusuna  tek cevap, deniz sıcaklığı mükemmel.. İlk an soğuk gibi gelsede girdikten sonra saatlerce kalınası turkuaz mavi tertemiz denizin keyfini çıkartın derim.. 

Ayazma plajı dışında Akvaryum koyu, Poyraz, Habbele, Sulubahçe, Tuzburnu ve Mitos plajlarına da gidebilirsiniz. 

Akşam üstü her gidişimizde uğradığımız Yağmur Zeytinyağına uğrayıp yine farklı çeşitlerdeki zeytin yağlarının tadına bakıp favorim portakallı ve sarımsaklı zeytinyağlarından aldık. Sarımsaklı, portakallı dışında kekikli zeytin yağınıda denemelisiniz. Ayrıca zeytinleride mükemmel özellikle sarımsak soslu yeşil zeytinini yemeden dönmeyin👍😊 Bu sefer sahibi olmasada annesi ile de oldukça keyifli sohbet edip akşama yine onların işlettiği Mor Meyhane de rezervasyon yaptırdık. 

Bozcada da akşam rakınızı içip keyifle akşam yemeğinizi yiyebileceğiz sahil de ve sevimli ara sokakların da bir çok balıkçı restaurantı bulabilirsiniz. Her birinde mezeler ve balıklar oldukça lezzetli. 

Bu gidişimizde tercihimiz Mor meyhane oldu. Mezeleri oldukça güzel hatta o kadar güzel ki balık yemeğe fırsatım olmadı:) özellikle kalamar ızgara, atom ve çiçek dolması çok çok lezzetliydi. Sadece tereyağında karidesi pek başarılı bulmadık. O kadar da olur diyoruz ve lezzetli mezeleri, garsonların güler yüzü, işletenlerin samimiyeti ayrıca restaurantın temizliği nedeni ile muhakkak gitmenizi tavsiye ederim. Ayrıca şansımıza, elinde gitarı canlı müzik keyfini bize yaşatan diğer sıcak müşterilere de keyfimize keyif kattıkları için teşekkür ediyoruz. 

Ertesi gün sabah kalkıp Corvus'un ana merkezine uğrayıp şaraplarımızı aldıktan sonra Asosa doğru  yolumuza devam etmeye karar verdik.

Bozcada da şarap alabileceğiniz bir çok marka var. Çamlıbağ, Ataol vb fakat Corvus'un merkezindeki sadelik şişelerinin tasarımı ve tabiki lezzeti favorilerim arasında olmasındaki en büyük etkenler. Şarapları arasından onu ya da bunu tavsiye ederim demeyeceğim her şarabı ayrı iddalı. Fakat biz house wine ve Kargacıyız. Buarada bu sene Temmuz ayında blushları bitirmişler. Önümüzdeki sene ona göre bir tarihte gidip blush depolaması yapmak gerek diye düşünmüyor değilim:)

Bozcada nın güzelliği bakir adanın büyüsü ada sakinlerinin adaya gösterdiği inina ve temizliğinden arkadaşımın dediği gibi öyle bir büyüsü var ki sokaktaki köpekler bike gülümsüyor sanki:) fakat son zamanlarda aldığımız üzücü duyuma göre ada imara açılacakmış:( Bu güzelliğin bozulmasına razı olmayan arkadaşlar aşağıdaki linke tıklayıp Bozcaada'nın geleceği için bir imza verebilir diye düşündüm 

https://www.change.org/p/bozcaada-n%C4%B1n-gelece%C4%9Fi-i%C3%A7in-bir-imza-sign-for-the-future-of-bozcaada?recruiter=52455497&utm_source=share_petition&utm_medium=twitter&utm_campaign=share_twitter_responsive

Desteğinizi bekliyoruz..

Asos yolculuğumuzu merak edenler varsa birlikte ASOS YOLCUSU KALMASIN başlıklı yazıma atlayış yapalım :)